Türkiye’nin ilk özel vakfı olan ve bu yıl kuruluşunun 40. yılını kutlayan Vehbi Koç Vakfı‘nın insanların yaşam kalitesinin artırılmasına katkıda bulunan kişi ve kurumları teşvik etmek amacıyla her yıl eğitim, kültür ve sanat alanlarından birinde verdiği ‘Vehbi Koç Ödülü’ne, bu yıl Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan layık görüldü. 13. ölüm yıldönümünde Vehbi Koç Vakfı’nın kurucusu Vehbi Koç’un da anıldığı ödül töreninde konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, Vehbi Koç Ödülü’nün bu yıl eğitim alanında verilmesinin son derece önemli olduğunu, çünkü Vehbi Koç’un Türkiye’nin en önemli sorununun eğitim olduğuna, ülkenin kalkınma ve demokrasi anlayışının ancak iyi eğitilmiş insan gücüyle elde edilebileceğine inandığını vurguladı. Mustafa V. Koç, “Vehbi Koç Vakfı’nın en öncelikli sosyal yardımları eğitim amaçlı olmuş ve Vakıf, 40 yılın toplamında en büyük maddi katkısını yine eğitim alanında yapmıştır.” dedi.
Türkiye’nin ilk özel vakfı olan Vehbi Koç Vakfı tarafından bu yıl sekizincisi verilen ‘Vehbi Koç Ödülü’nün sahibi, 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç’un da katıldığı ödül töreninde açıklandı. Koç Topluluğu’nun ve Vehbi Koç Vakfı’nın kurucusu Vehbi Koç’un 13. ölüm yıldönümü vesilesiyle anıldığı gecede Süleyman Demirel de bir konuşma yaptı.
Ödül ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Saylan’ın oldu
‘8. Vehbi Koç Ödülü’ne eğitim alanında hayat boyu sürdürdüğü başarılı çalışmaları nedeniyle Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof Dr. Türkan Saylan layık görüldü. Prof. Dr. Türkan Saylan’a ödülü Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel tarafından takdim edildi. Prof Dr. Türkan Saylan, Vehbi Koç Ödülü ile birlikte Türkiye’de verilen en büyük para ödülü olan 100 bin doları da almaya hak kazandı.
“İşin yapılması, kendi adıyla anılmasından daha önemli”
Prof. Dr. Türkan Saylan ile ilgili bir filmin de gösterildiği gecede, Prof. Dr. Türkan Saylan’ın yaşamı boyunca eğitim alanında pek çok projenin yaratıcısı, yürütücüsü ya da parçası olduğu vurgulandı. Kendi adıyla anılan pek çok projenin yanı sıra halen başka kurum ya da kişilerin yürüttüğü ve adlarının birlikte anıldığı nice projenin de Prof. Dr. Türkan Saylan’ın beyinsel ürünü olduğu ya da onun bitmek bilmez ilgisinden, araştırmalarından ve paylaşımlarından kaynaklandığının kamuoyunca malum olduğunun altı çizilen gecede, Prof. Dr. Saylan’ın her dönemde işin yapılmasını, kendi adıyla anılmasından daha çok önemsediği vurgulandı.
Ülke insanlarının yaşam kalitesini yükseltti…
Prof. Dr. Türkan Saylan’ın Vehbi Koç Vakfı “Vehbi Koç Ödülleri” Yönetmeliği’nin 3/a maddesindeki, “…ülkemiz insanının yaşam kalitesini yükseltmeye katkıda bulunmuş olmak…” koşulunu eksiksiz yerine getiren bir isim olduğunun vurgulandığı gecede, Saylan’ın bu misyonu bir kişiden beklenebilecek olanın üstünde yerine getirdiğine dikkat çekildi. Saylan’ın tüm yaşamının ve eğitim alanında yaptıklarının, toplumda tek bir kişinin neleri değiştirebileceğinin kanıtı olduğunun belirtildiği ödül töreninde, Saylan’ın ekip çalışmasına yatkınlığına ve çevresinde yarattığı derin ve yaygın etkinin önemine dikkat çekildi.
Mustafa V. Koç: “Eğitim alanında önemli katkılar sağlayıp yenilikçi projeler gerçekleştirmiş bir kişiyi ödüllendirmek istedik”
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, “Bu özel günde, Vehbi Koç’u eğitim alanında önemli katkılar sağlayıp yenilikçi projeler gerçekleştirmiş bir kişiyi ödüllendirerek anmak istedik.” dedi.
“Eğitim, Vehbi Koç’un da önceliği idi”
Vehbi Koç Ödülü’nün bu yıl eğitim alanında verilmesinin son derece önemli olduğunu, çünkü Vehbi Koç’un Türkiye’nin en önemli sorununun eğitim olduğuna, ülkenin kalkınma ve demokrasi anlayışının ancak iyi eğitilmiş insan gücüyle elde edilebileceğine inandığını vurgulayan Koç, “Vehbi Koç Vakfı’nın en öncelikli sosyal yardımları eğitim amaçlı olmuş ve Vakıf, 40 yılın toplamında en büyük maddi katkısını yine eğitim alanında yapmıştır. Gerek verdiğimiz burslar, gerekse kurduğumuz ve destek verdiğimiz okullarla, kendine güvenen, üretken, yaratıcı, duyarlı ve bağımsız bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz.” dedi.
“Vehbi Koç Vakfı” bu yıl 40’ıncı yıldönümünü kutluyor”
Mustafa V. Koç, Vehbi Koç’un çağını aşan bir vizyona sahip, yenilikçi, çalışkan bir lider ve işadamı olduğunu, bununla birlikte içinde yetiştiği toplumun sorunlarına olan duyarlılığı ve bu sorunların giderilmesine yönelik çözümleri ile de gerçek bir hayırsever ve vatansever olduğunu söyledi. Mustafa V. Koç şöyle devam etti: “Vehbi Koç’un, toplumsal sorumluluk alanındaki çalışmalarını geliştirmek, bu anlayışı kurumsallaştırmak amacıyla kurduğu “Vehbi Koç Vakfı” bu yıl 40’ıncı yıldönümünü kutluyor. Vehbi Koç Vakfı eğitim, sağlık ve kültür alanlarında sayısız projelerin gerçekleştirilmesine öncülük etmiştir. 21 yıllık uzun uğraşın ardından 17 Ocak 1969’da kurulan “Vehbi Koç Vakfı” ilk özel Türk vakfıdır. Vakfın kuruluşu aslında Türkiye’deki vakıfçılık çalışmalarının da başlangıcıdır. Vehbi Bey pek çok alanda olduğu gibi, vakıfçılık alanında da ülkemize öncülük etmiş ve birçok vakfın kurucuları arasında yer almıştır.” Vehbi Koç Vakfı’nın Türkiye’ye eğitim, sağlık ve kültür alanlarında onlarca kurum kazandırdığını ve onbinlerce gence destek verdiğini belirten Mustafa V. Koç, “Koç Topluluğu şirketlerinde, Vehbi Koç’un bir öncü olarak bizlere aşıladığı “sosyal sorumluluk” bilinci iş stratejilerimizin vazgeçilmez bir parçasıdır.” dedi.
1935’de İstanbul’da doğan Türkan Saylan, Kandilli Kız Lisesi’nin ardından öğrenimine İstanbul Tıp Fakültesi’nde devam etti. 1968 yılında İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı’nda Başasistan olarak göreve başladı. 1971 yılında İngiliz Kültür Heyeti’nin bursuyla İngiltere’ye giden Türkan Saylan, Fransa ve İngiltere’de kısa süreli çalışmalar yaptı ve 1972’de doçent, 1977’de ise profesör oldu. 1976 yılında Lepra (Cüzzam) çalışmalarına başlayan Türkan Saylan ‘Cüzzamla Savaş Derneği’ni kurdu. 1986’da Hindistan’da “Uluslararası Gandhi Ödülü”nün sahibi oldu. 2006 yılına kadar Dünya Sağlık Örgütü’nün Lepra konusunda danışmanlığını yapan Türkan Saylan, Uluslararası Lepra Birliği’nin (ILU) kurucu üyesi, Avrupa Dermato Veneroloji Akademisi’nin ve Uluslararası Lepra Derneği’nin de üyesi. Türkan Saylan 1981-2002 yılları arasında 21 yıl süreyle, üniversitedeki görevinin yanı sıra gönüllü olarak Sağlık Bakanlığı İstanbul Lepra Hastanesi Başhekimliği, 1982–1987 yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanlığı, 1981–2001 yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesi Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü görevlerini yürüttü. Dermatopatoloji Laboratuvarı’nın, Behçet Hastalığı ve Cinsel İlişkiyle Bulaşan Hastalıklar Poliklinikleri’nin kurulmasına öncülük etti. Ayrıca Ulusal Lepra Kontrol Programı’nın koordinatörü olarak proje, planlama ve uygulamaları gerçekleştirdi.
1989’da, bir grup Atatürkçü aydın tarafından devrim yasalarını ve laik düzeni koruyup geliştirmek amacıyla oluşturulan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni (ÇYDD) kuran Türkan Saylan halen derneğin genel başkanlığını yürütmektedir. 1990’da “Öğretim Üyeleri Derneği”nin kurucusu ve ilk dönem II. başkanlığını yapan Saylan, 1990’da oluşturulan “İÜ Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi”nin kuruluşunda görev aldı. Kandilli Kız Lisesi Kültür ve Eğitim Vakfı’nın (KANKEV) kurucusu olan Saylan, İstanbul Tabip Odası ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı üyeliği, KANKEV Vakfı ile Cüzzamla Savaş Derneği Başkanlığı’nı sürdürmektedir. Saylan ayrıca 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından 31 Mart 2000’de Sosyal Hizmetler Danışma Kurulu üyeliğine seçilmiştir. Halen bu görevi sürdürmektedir. Saylan’ın yurtiçinde ve uluslararası alanda yayınlanmış yüzlerce bilimsel makale ve 6 kitabı bulunmaktadır ve bugüne kadar 50’ye yakın ulusal ve uluslararası ödüle layık görülmüştür.
Türk sanayinin duayeni Vehbi Koç tarafından 17 Ocak 1969’da kurulan Vehbi Koç Vakfı, kuruluşunun 40.yılında Türkiye’ye kazandırdığı onlarca eserin ve on binlerce öğrenciye verdiği desteğin haklı gururunu yaşıyor. Türkiye’nin ilk özel vakfı olarak kurulduğu günden itibaren çağdaş ve gelişen bir Türkiye yaratmak amacıyla; eğitim, sağlık, kültür ve sanat alanlarında toplumun yaşam kalitesini yükseltecek öncü ve örnek hizmetler sunmaktır. Bugüne kadar Türkiye’ye eğitim alanında 27 kurum; sağlık alanında 6 kurum, kültür alanında ise 5 kurum kazandırmış ve yüzlerce kuruma destek vermiş olan Vehbi Koç Vakfı’nın eğitim kurumları aracılığıyla verdiği burslar dışında 40 yılda burs vererek doğrudan destek olduğu öğrenci sayısı 40 bine ulaştı.
Vehbi Koç Ödülü
2002 yılından bu yana eğitim, sağlık ve kültür alanlarında verilen ve topluma değer katan, örnek olan hizmetleri tanıtmayı ve ödüllendirmeyi amaçlayan Vehbi Koç Ödülü, 100.000 dolarlık değeri ile Türkiye’de tesis edilmiş en büyük maddi ödül olma özelliğini taşıyor.
2002 yılında kültür alanında yaptığı çalışmalardan dolayı Topkapı Sarayı Müzesi’ne,
2003 yılında eğitim alanında yaptığı çalışmalardan dolayı Anne Çocuk Eğitim Vakfı’na (AÇEV),
2004 yılında sağlık alanında Bilkent Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne,
2005 yılında kültür alanı edebiyat alt başlığında Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya,
2006 yılında eğitim alanında kariyer süresince okul öncesi eğitime yaptığı katkılar dolayısı ile döneminin Sakarya Valisi Nuri Okutan’a,
2007 yılında sağlık alanında DNA Onarımının Moleküler Mekanizmalarının Aydınlatılması ve Biyolojik Saatin Düzenlenmesinde dünya çapında çalışmaları bulunan Prof. Dr. Aziz Sancar’a,
2008 yılında kültür alanında Marmara Bölgesi tarihöncesi arkeolojisi alanına yaptığı katkılarından dolayı Prof. Mehmet Özdoğan’a verilmiştir.
